Page 30 - Mayıs 2023
P. 30

Eserin ana kahramanı eşek, çalışmaktan
                bitkin düşmüş, her gün ya odun ya da su çek-
                mekten perişan vaziyette, buna rağmen sahibi
                tarafından  sürekli  horlanan,  hakarete  maruz
                kalan,  dayak  yiyen  bir  hayvandır.  Şair  eşeğin
                vaziyetini "arkasına bir sinek konsa taşıyamaz
                yorulurdu", "yürürken görenler yürüyen iskelet
                sanırdı",  "sırtından  semeri  alınsa  geriye  kalan
                it  artığıydı"  gibi  cümlelerle  daha  canlı  tasvir
                eder. Bir gün eşeğin bu halinin onu ölüme gö-
                türeceğinden endişe eden sahibi, eşeğin se-
                merini ve yularını  çıkarıp  eşeğin  o  güne  dek
                görmediği bir ihsanda bulunarak ona "izin" ve-
                rir. Önceleri bu duruma bir anlam veremeyen
                eşek ilk şaşkınlığı üzerinden attıktan sonra o
                ana kadar fark edemediği güzellikleri keşfet-
                mek  için  gezintiye  çıkar.  Yolda,  otlakta  yayı-
                lan öküzleri görür. Onların besili, mutlu, rahat
                hallerini imrenerek seyre dalar. Hiçbiri bir işle
                uğraşmayıp  sadece  yemekle  ve  yatmakla
                meşguldür.  Şair  "Derilerinden  bir  kıl  çekilse
                yağ  fışkırırdı."  dizesiyle  öküzleri  çarpıcı  şekil-
                de resmeder. Eşek kendisinin de onlar gibi bir
                hayvan  olmasına  rağmen  bu  ayrıcalıklardan
                hiçbirine sahip olmadığını kızgınlıkla fark eder.
                Bu öfkesini isyana vardıran en dikkate değer
                ayrıntı  ise  öküzlerin  başları  üzerinde  taşıdık-
                ları boynuzlarıdır. Eşek bu boynuzları Allah'ın
                öküzlere bir lütfu, onlara taktığı bir taç olarak
                yorumlar. Tüm bu manzara karşısında şaşkına
                dönen ve kafasında birçok soru işareti peyda
                olan eşek, müşkülünü çözecek tek kişinin pir
                eşek olduğunu akleder. Eşeklerin piri güngör-
                müş, faziletli, anlayış ve kavrayışça üzerine ol-
                mayan, şâirin deyişine göre "Hz. Nuh'un gemi-
                sine binerken kuyruğuyla şeytana yol vermiş,
                Hz. Üzeyr'in eşeği ölüp sonra diriltilirken onun
                yatağını sermiş, Hz. İsa'nın eşeğinin bile kendi-
                sine hürmet ettiği" dirayetli bir eşekmiş.

                     Miskin  eşek  pirin  huzuruna  büyük  bir
                edep  ve  saygıyla  çıkar.  Onun  tüm  müminle-
                rin  sorunlarını  çözmedeki  hünerinin, yol  gös-
                tericiliğinin  herkesçe  bilindiğini,  kendisinin
                de bir açmaza düştüğünü ifade ederek halini
                arz eder. Gördüklerini bir de pir eşeğe aktarır.


             28    81 ÇALIKUŞU - KAYSERİ
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35