Page 33 - Mayıs 2022
P. 33
Aslında ben çoğu arkadaşıma göre şanslıyım. kapıları kimse açmazdı bence. Bu başlı başına büyük
Apartman çocuğu değilim en azından. İki katlı, bah- bir olaydı. Son ısırıkta aldığım kocaman bir lokma
çeli bir evimiz var. Dedemler üst katta, biz alt kat- çiğnenmeden, sağ yanağımı davula çevirmiş bekli-
ta oturuyoruz. Yakınımızda küçücük bir taş ev var. yordu; kalakalmıştım. Ha, sakın perilerden, hayalet-
Onun dışındaki tüm evler bize uzak kalıyor. Okullar lerden korktuğumdan kalakaldım sanmayın; hele bir
tatil olduğunda arkadaşlarımdan da uzak kalıyorum. karşıma çıksınlar da görsünler dünya kaç bucak. Ben
Çevremizde hiç çocuk yok anlayacağınız. Bahçede bi- ki okulun en azılısı Nuri’yi bile ağlatmışım, minicik
siklet sürebiliyorum. Diyorum ya en azından bahçe- perilerle mi baş edemeyeceğim? Şaşırdım sadece ka-
miz var. Apartman çocukları gibi sürekli pencereden pıları açık görünce.
dışarıyı izlemek zorunda kalmıyorum. Gerçi bahçeli
ev, üç oda bir evde tek soba… Kış geldiğinde ve ben Önce ağzımda pelteye dönmüş lokmayı, ardından
dona dona odadan odaya geçtiğimde de onlar sıcacık da ekmeğin kalanını bir çırpıda indirdim mideye. Taş
evlerinde bana gülüyor ya, neyse. Her gülün dikeni evle bizimkinin arasında yıkık dökük de olsa bir duvar
olurmuş ya, bizimkisi de o hesap. var. Hemen çöktüm duvarın dibine, başladım yandaki
evi dikizlemeye. Baktım olmayacak böyle, çok koru-
Tatil olduğunda günler hep birbirinin aynısı olu- masız kaldım, yapıştım yere. Dirseklerimin üstünde
yor. Uyan, kahvaltı et, bisiklet sür, karıncaları izle, sürüne sürüne odunluğa doğru gitmeye başladım.
kuşları yakalamaya çalış, bostandaki otları yol, yemek Anladınız değil mi halimi? Komandolar gibiydim
ye, uyu. Sonra yine uyan, yine aynı şeyler. Dedemler yani. Odunlukta elime en oturan odunu bulana kadar
başka şehirde yaşayan halamların yanına gitmemiş belki on tane odunu tarttım, biçtim, sonunda hem ka-
olsalar bu kadar sıkılmazdım. Çünkü dedemle yapa- lın hem de çok uzun olmayan bir odun buldum. Bu kez
cak çok şey buluruz biz. Onun yokluğunda çok ama duvar diplerinden yürüyerek, pencerelere geldiğimde
çok sıkılıyordum. eğilerek yeniden gözetleme yerine geçtim. Beş dakika,
on dakika derken artık bacaklarım hareketsizlikten
“Allah’ım bir an önce şu okullar açılsın ki çatlaya- ağrımaya başladı. Çöksem olduğum yere, otursam,
cağım!” diyerek kendi kendime planlar yaparken ge- yandaki evi göremiyorum bu kez de. Tamam, itiraf
çen hafta yaşadığım macera hayatımı değiştirdi. Of, ediyorum, biraz kısa boyluyumdur. Ama bu itirafım
size de anlatsam mı acaba? Yapacak başka işim olma- yanlış anlaşılmasın. Boyum kısa olabilir de şu cin gibi
dığına göre anlatayım. Sevdiğim çizgi film başlayana aklımla nice uzunları cebimden çıkarırım. Hemen
kadar zamanımız var. çözüm buldum. Bahçeye domates fidesi dikerken kul-
landığımız kısa saplı bir kürek var, aldım onu yerin-
Geçen hafta pazartesi günüydü. Annem ve babam den. Duvardaki küçük taşlardan birinin etrafını usul-
alışverişe gitmişlerdi. Evde yalnızdım. Ekmeğin arası- ca oymaya başladım. Eski duvar, topraktan bir harç
na bir parça peynir, birkaç dilim domatesi sokuşturup var taşların arasında. İşim çok kolay oldu, taşı sök-
bahçeye çıktım. Güneş ışıkları epeydir “Gel, gel, gel!” tüm yerinden. Oturduğum yerden gözleyebilir oldum
diye beni çağırıyordu da şu ödevler var ya, babama yan evi. Ancak giren çıkan olmadı. Arada takır tukur
ödev yapacağım diye söz verdiğimden çıkamamıştım. sesler gelmese kapı kendi kendine açıldı sanacağım
Ödevim bitince ekmeği kaptığım gibi kendimi oksije- ama evde dolaşan biri var belli. Beklemekten uykum
ne boğmaya karar verdim işte. Hani size bahsettiğim gelmeye başladı. Göz kapaklarımla bir savaş verme-
yanımızdaki taş ev var ya, şu uzun ömrümde ilk defa ye başladık. Onlar, “Benden paydos, kapanıyorum.”
o evin kapısını açık gördüm. Bahçesi balta girmemiş diyor, ben diyorum, “İşimiz bitmedi, kapanamazsın.”
ormanları anımsatan, pencerelerinde tahtalar çakılı, Güneş göz kapaklarımdan yana taraf tutmuş, beni
kapısında asma kilitli bir zincir bulunan, kapısı açık ısıttıkça ısıtıyor ki uyuyayım. Tam yenilgiyi kabulle-
gizemli ev. Benim nur yüzlü dedem o evin sahipleri- nip gözlerimi kapatmak üzereydim ki yan taraftan bir
nin öldüğünü söylemişti. “Bir evlatları vardı ama o halı fırladı dışarıya, yere yapışmasıyla bahçeden bir
da şehirde yaşayan zengin bir adam. Baba ocağı de- toz bulutunu da havalandırması bir oldu. Benim göz-
yip bakmaya bile gelmedi.” diye söylenirdi ara sıra. ler cin gibi açıldı tabii.
Anlayacağınız o eve periler, hayaletler gelmediyse o
Mayıs 2022 31