Page 35 - Mayıs 2022
P. 35

Halı tavuk dürüm gibi sarılmış. Acaba içinde bi- mıydım, o kadar kolay değil o iş!
            rini mi gizliyorlar, bu bir adam kaçırma mı diye iyice
            ayırıp gözlerimi incelemeye başladım halıyı ama yok;   “Hepsi evde ve koşup gelmeleri bir çığlığıma ba-
            bildiğiniz tozlu, eski bir halı işte. Dışarıya kendi ken- kar!”  dedim.  Omuzlarımı  dikmiş,  kaşlarımı  çatmış,
            dine fırlayıp “Yeter artık evde kapalı kaldığım, sokağa  elimdeki odunu da havaya kaldırmıştım. Boş olmadı-
            çıkma yasağına karşı geliyorum!” demediyse bu halıyı  ğımı anlamış olacak ki:
            biri dışarıya atmış olmalı ama kim? Derken birkaç se-
            dir minderi atıldı dışarıya. Bombardıman mı başladı    “Peki, madem öyle ben işime bakayım! Rahatsız
            yoksa evde bir iç savaş çıktı da eşyalar özgürlükleri- etmeyeyim  seni.”  dedi  pis  pis  sırıtarak.  Galiba  koca
            ni mi ilan ediyorlar diye düşünürken evden bir müzik  adamı  korkutmuştum  ki  daha  fazla  konuşmadan
            sesi geldi.                                        döndü arkasını, gitti.


               Bir kitap okumuştum. İkinci Dünya Savaşı sıra-      Yerime çöküp yeniden, duvarda açtığım delikten
            sında Nazi Almanya’sında yaşayan bir çocuğun hikâ- evi izlemeye devam ettim. İçeriden birkaç parça daha
            yesini  anlatan  kitapta  bir  kamptan  bahsediliyordu.  eşya çıktı. Bizim toprak yolun ucundan tozu dumana
            Dedeme kampın nasıl bir yer olduğunu sorduğumda  katarak gelen aracı da yine duvarda açtığım o delik-
            bana bazı şeyler anlatmıştı. Dedemin anlattıkları, ki- ten gördüm.  Babamlar geliyor olmalı diye sevindim
            tapta okuduklarım… Çizgili pijamalı çocuğu ve arka- ama araç yaklaştıkça fark ettim ki gelen bizim kırmızı
            daşını hiç unutamadım. O kamplarda çalan müziklere  külüstür değil. Beyaz bir kamyonet geldi, yanaştı yan-
            benzeyen besteler dinletmişti dedem bana. Ha, size  daki taş eve. İçinden üç kişi birden indi ki hepsi de
            demedim daha ama dedem emekli bir müzik öğret- hapishaneden kaçmış gibi. Televizyondaki filmlerde
            menidir.  Her  enstrümanı  çalabilir.  Yan  evden  gelen  hapishaneler oluyor ya, orada ağırlık kaldırıp indiren
            müzik sesi de bana o kampları anımsattı sanırım.   adamlar oluyor ya, hani onların kolları benim kafam
                                                               kadar oluyor ya, işte öyle iri adamlar.
               Beklemekten sıkılmaya başladım. Yeni ve daha ce-
            sur bir plan geliştirmeye başladım. Duvarın arkasında   “Tamam, yandaki adam bir mafya babası olmalı.
            eğilerek yürüyecek, on beş adım ilerideki yıkık kısım- Bunlar da korumaları. Kesin bu evi gözlediler. Uzun
            dan atlayarak diğer bahçeye geçecek, gizlenerek evin  zamandır boş olduğunu anladılar. Ya burada bir cina-
            kapısına kadar yaklaşacak ve içeriye bir göz atacak- yet işleyecekler ya da… Eyvah ya beni de…”
            tım. Bence plan harikaydı. Yavaşça doğruldum, birkaç
            adım atmıştım ki bir anda yerime çakıldım kaldım.      Aklımdan geçen bu düşünceler yüzünden yeni bir
            “Merhaba küçük!” dedi tepemde bir ses. Ama ne ses!  plan geliştirmeye karar verdim. “Erkekliğin onda do-
            Sandım ki tepemde bir dev az sonra kocaman elleriyle  kuzu kaçmaktır.” der bizim okulda bir arkadaş. Ben de
            beni yakalayıp havaya kaldıracak ve bir lokmada yuta- en doğru şeyin eve girmek olduğuna karar verdim. Bir
            cak. Korkmuyoruz dedik de o kadar da değil. Aslında  kişiyle baş edebilirdim. Odunum da vardı ama dört
            korkmazdım da ses bir anda geldiği için boş bulunup  kişiyle aynı anda… Taktik değiştirmek iyidir, kendi-
            korktum, kaldıramadım başımı. “Duymadın mı?” diye  ni güvence altına almak ise daha iyi. Eve girip kapı-
            sorduğunda  ancak  kaldırıp  başımı,  baktım  adama.  yı  kapattım,  kilitledim,  arkasına  sandalye  yasladım.
            Kafamı aşağıya yukarıya salladım sadece. Adam dev  Korkmuyordum canım, tabii ki hiç korkmuyordum da
            gibi  değilse  de  epey  uzun  boyluydu.  Gür  siyah  saç- önlem alıyordum işte. Yoksa yiğit adam korkar mı hiç?
            ları vardı. Ellerini duvara koymuştu. Parmakları çok
            kalındı.                                               Adamlar taş eve girdiler. Bir süre ortada görünme-
                                                               diler. Sonra içlerinden biri dışarıya çıktı. Kamyonetin
               “Hah, aferin! Ailen nerede?”                    kapalı  kasasının  kapılarını  açtı.  İçinden  çıkan  gri
                                                               örtüleri  eve  götürdü.  Sonra  evden  o  örtülere  sarıp
               “Eyvah!”  dedim  içimden,  “Şimdi  yandık  işte!”  sarmalanmış paketler çıkmaya, kamyonete yerleşti-
            Kesin  bu  adam  çocuk  kaçıran  bir  hayduttu  ve  beni  rilmeye başlandı. Yoksa… Yoksa gece, biz uyurken o
            de kaçırmak niyetindeydi ama ben ona pabuç bırakır  evde yasa dışı işler mi olmuştu? Delilleri yok etmeye

                                                                                                  Mayıs 2022  33
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40