Page 36 - Mayıs 2022
P. 36
mi çalışıyorlardı? Aklımda deli sorular varken kar- “Tabii tabi, yan tarafa… Hı hı…” dedi gülerek.
nımda da bir ağrı başladı. O an fark ettim ki biraz da
beklersem içtiğim sütler, sular az sonra koltuklarımızı Koşarak kapımızı araladım, yan tarafı göstererek,
ıslatacaktı. Gözetleme işine ara verip lavaboya gittim. “Ya baksana kapısı açık...” diyordum ki kapının kapalı
Eşofmanın belindeki bağcık yine düğümlenmiş bana olduğunu fark ettim. Adamlar da kamyonet de buhar
eziyet ederken evimizin kapısından gelen çıtırtılar olup gitmişlerdi.
neredeyse altıma kaçırmama sebep olacaktı. İşimi bir
an önce hallettim ki haydutların karşısına öyle rezil “Baba ister inan ister inanma ama o eve birileri
bir vaziyette çıkıp onları kendime güldürmeyeyim. geldi. Hatta bir tanesi bana sizi sordu.”
İşin kötü yanı, odunu da odada unutmuştum. Tuvalet
kapısından dışarıya başımı uzatmadan önce odunun “Nasıl birileri? Kimlermiş ki?”
görevini görecek yeni bir şey aradım ama sapı plas-
tik tuvalet fırçasından başka bir şey yoktu. Mecburen “Ne bileyim? Söylemedi!”
yumruklarıma ve tekmelerime güvenmek zorunday-
dım. Bir de çığlığıma… Babam duvara kadar yürüdü. Kaşları çatık bir hal-
de yan tarafa baktı, durdu. Bana inanmadı diye dü-
“Siz kimin evine girdiğinizi sanıyorsunuz?” diye şündüğüm için yanına gittim. “Otlara baksana, hepsi
bağırarak fırladım dışarıya. ezilmiş, gördün mü? Ya lastik izlerine ne diyeceksin?
Senin lastikler bu kadar geniş jantlı mı? Kapıya bak!
“Kendi evime tabii.” diyen babamın sesi olduğum Zincir ve asma kilit yerinde yok. Bana inanmıyorsan
yere çivi gibi çakılıp kalmama sebep oldu. ipuçlarını takip et baba.”
“Kapının ardındaki sandalye ne oğlum? Yeni yeni Babam konuşmuyordu ama o da düşünceli görü-
icatlar mı çıkarıyorsun? Bizi evden mi attın yoksa?” nüyordu. Cep telefonunu çıkardı deri yeleğinin ce-
diye sordu babam. Gülüşünde bir hainlik vardı sanki. binden, dedemi aradı. Yan eve birilerinin geldiğini
İlk defa benim bir şeyden korktuğuma şahit olmanın anlattı. “Ya birilerine sattılar ya da hırsız girdi baba.
mutluluğunu taşıyor da bana belli etmemeye çalışıyor Biz bir kasaba, markete diye çıkmıştık. Yavuz görmüş
gibiydi. Annem bir telaş ellerini yıkayıp yanıma geldi. gelenleri…”
“Bir şey mi oldu kuzucuğum?” dedi şefkatle. Dedem olsa bana her şeyi baştan anlattırırdı ama
Annem iyi kadındır. Merhametlidir, fedakârdır, ce- babam öyle yapmadı. Akşam boyu ne zaman konuş-
fakârdır da, babam… İşte onunla pek anlaşamıyoruz. mak istesem beni susturdu. “Yakında çıkar kokusu,
Dedemin beni çok sevmesini kıskanıyor kanımca. uyu sen artık.” dedi.
“Ne olacak hanım? Korkmuş işte çocuk.” Perşembe öğleden sonraya kadar yan tarafa ne ge-
len oldu ne giden ama öğleden sonra dört gibiydi bir
Ah baba ah! Diline düşmeseydim iyiydi. Çocuk araba yanaştı eve. Bizim uzun boylu, kalın parmaklı
diyerek güya beni küçümsedi. Ama biz çocuklar bü- eleman yine çıktı meydana. Önce eve koliler taşıdı.
yüklerden daha cesuruzdur aslında, bilmiyor. Ya da Bir süre sonra evden çıktığında elinde bir keser vardı.
büyüdüğü için unuttu. Pencerelerdeki tahtaları sökmeye başladı ve şanssız-
lığa bakın ki babam yine evde yoktu. Annem ekmek
“Ne korkacağım! Yan tarafa tuhaf adamlar geldi. yapacağı için un almaya gitmişti. Ancak annem ev-
Gözüm tutmadı tiplerini, evimizi korumaya aldım sa- deydi ve şahidim olabilirdi. Hemen eve girip annemi
dece. Ne bileyim hırlı mıdırlar, hırsız mıdırlar?” çağırdım. Kadıncağız bulaşıkları bırakıp köpüklü el-
leriyle bahçeye geldi benimle. Dedim ya fedakârdır,
“Vay, benim evimizi koruyan aslan parçam. Aferin beni de hiç kırmaz. Tüm anneler tehlike karşısında
sana.” dedi annem ama babam sırıtıyordu hala. evlatlarını korumak için bedenlerini siper ederler ya,
o da beni arkasına aldı hemen. Aynı zamanda içine
34 81 ÇALIKUŞU - KAYSERİ