Bir kuruluşun faaliyetlerini içinde yürüttüğü hava, su, toprak, doğal kaynaklar, belirli bir ortamdaki bitki ve hayvan topluluğu, insan ve bunlar arasındaki faaliyetleri içine alan ortama çevre denilmektedir. İnsanın yeryüzündeki faaliyetleri çevre sorunlarına neden olmaktadır. Teknolojik gelişmeler bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken, bir yandan da sağlığımızı tehdit etmekte ve olumsuz bazı etkileriyle ekosistemi tehdit etmektedir. Bu nedenle çevre sorunları ve iklim değişikliği hususlarında toplumsal bir bilinç oluşturmak büyük önem arz etmektedir. Toplumsal bilinç oluşturmanın en etkili yolunun erken yaşta çevre bilincinin kazandırılması olduğu da bilinmektedir. Çevre Bilinci insanların doğa ve çevre hakkında bilgi sahibi olması, elde ettiği bu bilgiler ışığında yaşam alanlarını korumak ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmak için hayatındaki tüm çalışmaları çevreye olumlu etki sağlayacak şekilde düzenlemeye başlamasıdır. Başka bir değişle bir toplumdaki bireylerin dünyadaki tüm canlıların yaşamları ile aralarında bağlantı olduğunu ve doğayı korumaları gerektiğini fark etmesidir. Bir toplumun çevre bilincinin yüksek olması o ülkenin sürdürülebilir kalkınmaya dair adım atabilmesi ve yaşam alanlarını koruyabilmesi konusunda büyük katkı sağlamaktadır. İklim değişikliği, gelişmişlik düzeyinden bağımsız olarak tüm ülkeleri etkileyen, sınır tanımayan ve küresel ölçekte insanlığı tehdit eden en büyük sorunlardan biri olarak kabul edilmektedir. Ülkemizin de yer aldığı Akdeniz havzası, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı en kırılgan bölgelerden biri olarak kabul edilmektedir. Ülkemiz hâlihazırda iklim değişikliğinin sebep olduğu su kaynaklarının azalması ve çölleşmeden etkilenmeye başlamıştır. İklim değişikliği ile mücadele sadece bir çevre sorunu olarak algılanmamakta, düşük karbonlu ekonomiye küresel düzeyde geçilmesi ülkelerin büyüme stratejileri, enerji politikaları, sağlık politikaları, tarım politikaları, gıda güvenliği ve sürdürülerebilir kalkınma hedeflerini de şekillendirerek insanların yaşamlarında köklü bir değişim öngörmektedir. (T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 16.06.2023) Nedeni ne olursa olsun iklimin ortalama durumunda ve/ya da daha uzun süre boyunca gerçekleşen değişimler olarak tanımlanan iklim değişikliği doğal bir süreç olmakla birlikte, insan eylemleri sonucunda da ortaya çıkmaktadır. İklim değişikliği insan yaşamı ve yaşam kalitesi için giderek artan bir tehdit hâline gelmiştir. Bu nedenle de toplum gündemine taşınması gereken önemli bir sorun olarak ele alınmalıdır. 17 Mayıs 2024 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamuda Tasarruf Tedbirleri Genelgesi ile de kamu kaynaklarının verimli kullanılmasının önemi vurgulanmıştır. Kayseri İl Millî Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Birimimiz tarafından dikkatle takip edilen ve ilkelerine titizlikle riayet edilen bu genelgeye uygun uygulamalar da tüm okullarımızda yürütülmektedir. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hedeflerine ve 2024/53 sayılı genelgenin 22. maddesinde yer alan, "İklim değişikliği ve çevre sorunlarına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla okullarda sürdürülebilirlik eğitimi ve uygulamalarının yaygınlaştırılmasına ağırlık verilecektir. Bu bağlamda, enerji verimliliğini artırmak, kaynakları verimli kullanmak, çevreci okullar geliştirmek, gereksiz enerji tüketimini periyodik olarak azaltmak maksadıyla okulların Yeşil Bayrak ile tescil edilmesi için enerji tasarrufu, enerji izleme, su tasarrufu, atık yönetimi, çevre bilinci eğitimi ve yeşil alanların artırılması vb. alanlarda farkındalık eğitimleri yapılacaktır." hususa binaen "Her Şey İNSAN İçin" Eğitim Hareketi kapsamında yazılan EFE (Enerji Farkındalık Eğitimi) çatı projesi ile okullarımızda ve öğrencilerimizde çevre bilinci kazandırmaya yönelik proje ve etkinlikler planlanmıştır.
