Page 20 - Mart 2023
P. 20
Teselli, bir sehli mümtenî gibidir. Kolay görünür en başta.
Nasıl olsa karşıdaki insan hayatta kalmış, enkazdan çıkmış, fizi-
ki bütünlüğü sağlanmış ve hayatını idame ettirebilecek vaziyete
gelmiştir. Ve lakin depremlerin, insanın dış dünyasıyla beraber iç
dünyasını da sarstığı, kimilerini enkaz altında bıraktığı, kimilerini
ise paranoya denilen çukura hapsedip her gün o depreme sil baş-
tan maruz kalmasına sebebiyet verdiğini de hesaba katmak ge-
rek. İşte iç dünyasının enkazı altında kalmış olanları o enkazın, o
kesif duygu yıkıntılarının altından kurtarmaktır teselli. Dolayısıyla
en az bir enkazın altından çıkarmak kadar meşakkatlidir, insanları.
Korkan birine "korkma" demek zül gelir insana. Karşısında-
ki insan şu yahut bu sebeple korkuyordur çünkü. Haklı nedenleri
vardır onun korkmak için. Bir şeylerini kaybetmiştir. Birilerini kay-
betmiştir. Hayallerini, umutlarını ve hislerini kaybetmiştir. Geriye
kalan tek şeyi korkusudur ve onu da kaybetmek istemez insan. Bir
yıkımın geride bıraktığı enkaz, eğer her şeyi içinde kalmışsa o in-
san için kutsaldır. Hele ki umutları... Umudunu oradan çıkarmanın
umuduyla o korkuyu muhafaza eder içinde. Hayattaki müphem
kaygıların ekseriyetinden azade, kaybının kendisine vermiş oldu-
ğu acıyı kucaklayarak sarılır o enkaz yığınına. Her şeyini çıkarmak,
kurtarmak ister. Belki bir yıl, belki birkaç yıl, belki de ömrünün so-
nuna kadar... Umutları gün yüzüne çıkıncaya kadar kazmak... Şai-
rin dediği gibi: Damar kesildi, kandır akacak.
18 81 ÇALIKUŞU - KAYSERİ