Page 19 - calikusu
P. 19
Programda daha biz tanışamadan aramız- alındı. Daha okula başlayalı bir ay olmuştu
dan ayrılan öğretmenlerle vedalaştı öğrenciler, lakin ben farkı hissedebiliyordum. Proje fikir-
gidenler de gönderenler de buruktu. O zaman leri düşünmeye başlanmış, olimpiyat sınıfları
anladım ki bu okulda tıpkı ailemdeki gibi sıcak hazırlanmış, kulüplerimiz seçilmişti. Ben fizik
ve samimi bir ortam beni bekliyor. Müdürümü- olimpiyatında ve Genç Yazarlar Kulübündey-
zün yeni gelen dokuzlara yaptığı konuşmadan dim. Proje fikri bulmak için de beyin fırtınası
da bunu anlamak mümkündü. yapıyordum şu aralar.
Konuşmalar, vedalar, okul kütüğüne isim- Buranın beni değiştirdiğini hissediyordum.
lerin çakılması, üniversite sınavında üçüncü Başarılarıyla etrafa adını duyuran bu okul-
olan ağabeyimizin nasihatleri derken bir ağız- da kafayı sıraya koyup ders işleyerek bir yere
dan İstiklal Marşımızı okuduk ve sınıflara da- varmaya çalışmak istemiyordum. Bulunduğum
ğıldık. yer bana sağlayabildiği kadar imkânı sağlıyor-
O gün öğretmenlerimizle ve arkadaşları- du zaten. Yerimde saymak yerine ilerlemek,
mızla tanıştık. Çok samimi gelenler olduğu gibi en büyük arzum buydu. Okuldaki her günüm
itici gelen insanlarla da karşılaştık. Artık her bana ufuk açıcı fikirler aşılıyordu ve ben bunla-
ders insanların memleketlerini ve ismini söyle- rı değerlendirmek için can atıyordum.
mesiyle birbirimizi ezberlemiştik. İlk günümüz Teknofest’ten tutun Erasmus’a kadar, ak-
böyle geçti derken etütler yapıldığını öğrendik, lınıza gelebilecek her türlü etkinlik bu okul-
ilk başta şikâyet ettik ama törendeki gurur tab- da yapılıyor, yapılması için destek veriliyordu.
lolarını yaşamanın bedel ödemekten geçtiğinin Sadece ders alanında değil, spor alanında da
bilinciyle saat beşte etüt sınıflarımızda çalışma- iyiydi. Çoğu spor dalında birincilikleri vardı bu
larımıza başladık. okulun. Sadece resim ve müziğe daha az za-
Yurda geri döndüğümüzde arkadaşlarla man ayırıldığını düşünüyordum fakat bir yan-
iyice kaynaştık, günün değerlendirmesini yap- dan da zaten birçok yönden iyiyken bazı eksik-
tık, bu ortamı o kadar sevmiştim ki içimde zer- liklerin de olabileceğinin farkındaydım.
re kadar pişmanlık yoktu. O akşam oda arka-
daşlarımla saatlerce sohbet ettik.
(BİR AY SONRA)
“Kapa şunu!”
Arkadaşımın sesiyle gözlerimi açma-
dan ellerimle yatağı yoklayarak telefonu-
mu buldum ve alarmı kapattım. Kalkmak
istiyordum ama vücudum yatmak için
diretiyordu. En sonunda yataktan kalk-
tım, hazırlandım ve kahvaltıya indim.
Bir yandan müzik dinlerken bir yan-
dan çatalıma sıkıştırdığım zeytini ağ-
zıma atmakla meşguldüm.
Kahvaltım bittikten sonra oku-
la gittim. Sınıfa geldim, yoklama
17