Page 39 - Mayıs 2022
P. 39
Mehmet BEDİR
Çetin Şen Bilim ve Sanat Merkezi
Biyoloji Öğretmeni
Saf ışık, saf karanlık gibidir. İkisinde de
göz âmâdır. Fotoğraf saf ışık ile saf karan-
lığın sınırında doğar. Bu sınırda gördük-
lerimiz ise gölgeler ve silüetlerdir. Önce
silüetler görülmeye başlar, belli belirsiz.
Sınırlar belirginleşir, gölgeler ortaya çıkar
ardından. Renk… renk daha sonra.
Anne karnındaki bebek için karanlık
vardır önce, doğunca da saf ışık. Görmeyi
deneyimlemeye başladığında o da önce
silüetleri, sonra gölgeleri görür. Hepimiz
istisnasız yaşarız da bu durumu, unuturuz
sonra. Renklerin dünyasında ve sarhoş-
luğunda günler geçerken “üç karanlık
içinde” renksiz varoluşumuza dair izler bi-
lincimizin gizli mahzenlerinde bir yerlerde
saklı kalır.
Fotoğraf çekmeye yeni başladığım
zamanlardı. Varlığı seslerden ziyade artık
görüntüler ile tanımaya çalışıyordum. Ne
de olsa sesin şekillendirdiği bir medeni-
yetinin bireyiydim. Yönetici olarak görev
yaptığım bir okulda bahçede voleybol oy-
nayan gençleri izliyordum. Sahada oradan
oraya koşturup manevra yapan öğrenci-
lerin gölgeleri takıldı gözüme bir müddet
sonra. Gölgelerin belirginleştiği bir vakitti.
Dikkat kesildim, sahada artık sadece göl-
Fotoğraf: Mehmet BEDİR varsa, sen varsın.” sözü kulaklarımdaydı.
geler vardı. Nereden duyduysam? “Gölgen
Tersten çekmeyi denedim fotoğrafı, gölge-
leri vurgulamak için. Birkaç defa denedim,
olmadı. Ben de fotoğrafı çektikten sonra
ters çevirdim.
Gördüm ki, bazen gölgeler asıllardan
daha güçlüdür.
Mayıs 2022 37