Page 16 - Temmuz 2022
P. 16

(Yazan,  1993:  65).  Ne  yazık  ki  kesik  olan,  artık   87).  Bütün  bu  özellikleriyle  düşünce  tarihimizin  eşsiz
            kesilmiş  olan  Cemil  Meriç’in  göz  sinirleri  ile  beyin   yıldızlarından birisi olarak ufkumuzda parlamaktadır.
            hücreleri  arasındaki  bağlantıdır.  Cemil  Meriç  artık
            kördür.                                               “Aydın  olmak  için  önce  insan  olmak  lazım.  İnsan
                                                              olan  mukaddesi  olandır.  İnsan  hırsızlaşmaz,  konuşur,
                 Kitapları  bu  kadar  seven  bir  insanın  kitapla   maruz  kalmaz,  seçer.  Aydın,  kendi  kafasıyla  düşünen
            ilişkisinde  en  etkili  organı  olan  gözlerini  kaybetmesi   kendi gönlüyle hisseden kişi…” (Yazan, 1993: 111) diyen
            onu  derinden  sarsacaktır.  “Ölmek  istiyorum,  dekorsuz,   Cemil  Meriç’in  fikir  yolculuğu  Batı’dan  başlar.  Yola
            poz almadan. Batan bir güneş gibi ihtimal değil, kaderin   Batı’dan çıkan Cemil Meriç’in ikinci uğradığı yer Hint’tir
            bileklerime taktığı prangalardan kurtulmak için ölmek.”   ve sonunda yolunu bulur. Onun yolu Türk’ün düşüncesi,
            (Meriç,  1993c:  35).  Cemil  Meriç’i  içine  düştüğü  bu   Türk’ün  mukaddesidir.  O  artık  Türk  aydınıdır.  Cemil
            bunalımdan karısı Fevziye Hanım’ın şefkati, çocuklarının   Meriç,  Türk  olduğundan  utanan,  Batılı  ideolojilerin
            ve  öğrencilerinin  ilgi  ve  desteği  kurtaracaktır.  Karısı,   tutsağı haline gelmiş Türk aydınına doğruyu gösterme
            çocukları  ve  öğrencileri  ona  kitaplarını  okuyacak,   çabasındadır.  “Gördüklerimi  çağdaşlarımla  görüşmek
            yazılarını kaleme alacak ve sekreterliğini yapacaklardır.  ve tattığım zevki onlara da tattırmak başlıca emelimdir.
                                                              Hayatımı iki kelime hülasa eder; öğrenmek ve öğretmek”
                 Cemil  Meriç  gözlerinin  ışığını  kaybettikten   (Alatlı, 1987: 21) diyen Cemil Meriç tüm hayatı boyunca
            sonra  da  çalışmayı  bırakmayacak,  çeviriler  yapmaya,   bunun mücadelesini vermiştir.
            makaleler ve kitaplar yazmaya devam edecektir. 1964’te
            ilk telif eseri olan Hint Edebiyatı’nı yayımlayan, değişik   Cemil Meriç ülkemizin 20. yüzyılda yetiştirdiği en
            dergilere yazılar yazan Cemil Meriç art arda kitaplarını   parlak zekâlardan, en çalışkan ve samimi insanlardan
            yayımlamaya  başlar.  1981’de  yazarlar  birliğince  yılın   birisidir.  Düşünce  ufuklarını  taramış  hangi  yönlerde
            yazarı seçilir. 1983’te eşini kaybeden Cemil Meriç, 1984   çalışılması  gerektiğini  göstermiştir.  Her  şeyden
            Ağustos’unda önemli bir sağlık problemi ile daha karşı   önemlisi  kendi  kültür  mirasımıza  sahip  çıkmıştır
            karşıya kalacak ve beyin kanaması geçirerek sol tarafına   (İbrahimhakkıoğlu,  1987:  27).  Eserleriyle,  fikirleriyle
            felç inecektir. Bütün bu sıkıntıların içerisinde çalışmaya   Türk  insanını  aydınlatmak,  yeni  ufuklar  açmak  ve
            devam  edecek  1986  yılında  “Kültürden  İrfana”  isimli   “idraklerimize  giydirilen  deli  gömlekleri”  izm’lerden
            eserini yayımlayarak bu eseriyle tekrar Türkiye Yazarlar   kurtarmak çabasındadır.
            Birliği tarafından ödüle layık görülecektir.
                                                                  “Cemil Meriç; arayışın, a’rafta kalışın, bir yer bulma
                 1987 yılının 12 Haziran’ına gelindiğinde Cemil Meriç   çabasının  işçiliğini  üstlenen  bir  fikir  adamıdır”  (Uyar,
            rahatsızlanır ve 12 Haziran gecesi neredeyse ömrünün   2016:  28).  Cemil  Meriç’in  düşünce  hayatı,  Cumhuriyet
            yarısını  kör  olarak  geçirdiği  gözlerini  sonsuzluk   Devri aydınının fikir çilesini temsil eden birçok özellik
            âleminde  açmak  üzere  bu  dünyaya  kapar.  (Yazan,   gösterir ve  bu  çileli  hayatın  bütün  zikzaklarını,  bütün
            1993:  143).  Batı'dan  yola  çıkan  bir  kanat  darbesiyle   çizgilerini  üzerinde  taşır  (Işık,  1987:  8).  Türk  aydınının
            Doğu'ya  geçen,  aradığını  Olemp’te  de  Himalaya’da   çektiği  fikir  çilesi  kendisi  olamaması;  dil,  tarihi  ahlak,
            da  bulamayıp  kendine,  kendi  medeniyetine  dönen   edebiyat  vb.  müştereklerin  kurulamamasıdır.  Fakat
            Meriç’in son sözleri: “Allah, Allah, Allah” ve “Muhammed   zikzaklı geçen bir fikir hayatında Cemil Meriç’in geleceği
            sevgilim” olmuştur.                               son nokta ise kendi insanı yani kendisidir.

                 Cemil Meriç'in eserleri, hem Batı kütüphanelerinin   Cemil  Meriç  kendine  göre  düşüncelerini  ortaya
            hem  Ganj  kıyılarının,  Himalayaların  zirvelerinin  hem   koyan, yanıldığını düşündüğünde bunu ifade etmekten
            de  memleketimizin  şehirlerinin,  kırlarının  kokusunu   sakınmayan,  düşüncelerinin  değişebileceği  ihtimalini
            taşır. O müthiş bilgi birikimi olan, Asya’yı da Avrupa’yı   de  her  zaman  göz  önünde  bulunduran,  ancak  ifade
            da  komplekssiz  sade  bir  entellektül  tavırla  anlamaya   ettiği  düşüncelerini  inanarak  savunan,  muhalif
            çalışan,  asla  tatmin  olmayan,  engin  bir  merak  ve   söylemleri ile ön plana çıkan bir düşünürdür (Türinay,
            iflah  olmaz  bir  hakikat  arayıcısıdır  (Taşdelen,  2010:   1987:  10).  O  gruplaşmanın  statükoyu  temsil  anlamına



             14    81 ÇALIKUŞU - KAYSERİ
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21