Page 15 - Temmuz 2022
P. 15

Selami DURAN                                             Cemil Meriç: “Kimim ben?” sorusuna “Hayatını
              Kayseri Çetin Şen                                   Türk irfanına adayan münzevi ve mütecessis bir fikir
              Bilim ve Sanat Merkezi                              işçisi” (Meriç, 1993a: 7) diye  cevap  vermektedir.
                                                                  12  Aralık  1916’da  Reyhanlı’da  dünyaya  gelen
                                                                  Cemil  Meriç’in  fikri  yapısının  oluşmasında  bir
                                                                  ucu  Balkanlar’a  diğer  ucu  Kafkaslara  dayanan
             Bireyler gibi, uygarlıkların, kül-                   bir  ailede  doğmasının  ve  gençliğini  Fransız

             türlerin, milletlerin kendilerini                    işgalindeki Hatay’da geçirmesinin etkili olduğunu
                                                                  söyleyebiliriz. (Işık, 1987: 9).
             tanımaları gerektiği reddoluna-                           Küçük yaşta başlayan kitap sevgisi, okuma

             maz bir gerçektir. Bu tanımanın                      merakı  gözlerinin  bozulması  ve  zaten  yabancısı
                                                                  olduğu bir ortamda iyice yalnızlaşmasına sebep
             toplumların kendi bünyelerinden                      olacaktır. İlkokulda arkadaşları arasında kendisini

             çıkardıkları hakiki aydınlar ile                     yalnız  hisseden  Cemil  Meriç,  hissettiği  yalnızlığı
                                                                  şöyle  anlatır:  “Bu  kâbus  şuurla  başladı.  Mektep
             mümkün olacağını söyleyebiliriz.                     bahçesinde oynayan çocuklar vardı. Ben yalnızdım
                                                                  ve  yabancıydım.  Yabancı  yani  düşman.  Dilim
             Bu bağlamda bu makalede millet                       başkaydı ve gözlüklerim vardı. Kör dediler.” (Meriç,
                                                                  1993b: 83).
             olarak her konuda ciddi kafa ka-                          Hatay,  İstanbul,  Elazığ  arasında  gidip

             rışıklıklarını, kavramsal-ideolojik                  gelmekle  geçen  yıllar  Cemil  Meriç  için  birçok
             çatışmaları yaşadığımız bir dö-                      sıkıntıların  da yaşandığı  dönemdir.  Bu  dönemde
                                                                  eğitim  hayatını  tamamlamış,  kısa  süreli  hapis
             nemde çalışmaları, yaklaşımları                      hayatı yaşamış, öğretmenliğe başlamış, evlenmiş
                                                                  ve  iki  çocuğu  dünyaya  gelmiştir.  Üniversite  ve
             ve önerileri ile milli bilincimizin                  liselerdeki  görevleri  dışında  ailesinin  hayatını

             aydınlanması ve bir düzene kavuş-                    yaptığı  çevirilerle  kazanmaya  çalışmaktadır.
                                                                  Bitmek  tükenmek  bilmeyen  kitap  sevgisi  ve
             masında önemli katkılar sağlayan                     yoğun  çalışma  temposu  onu  yıpratmaya,  zaten
                                                                  çok küçük yaşlardan beri sıkıntılı olan gözlerinin
             Cemil Meriç’i ve onun bir aydın                      ışığını yavaş yavaş karartmaya başlamıştır.

             modeli olarak düşünce tarihimiz-                          Bir   gün   ailece   Çatalca’daki   uzak

             deki yerini ortaya koymaya çalışa-                   akrabalarından  birinin  evine  ziyarete  giderler.
                                                                  Yemekler yenir, sohbet edilir ve ev sahiplerinden
             cağız. Bir aydın ve rol model olarak                 izin  istenip  kalkılır.  Bir  kat  merdiven  inilecektir.
                                                                  Fakat  merdiven  boşluğunun  lambası  bozuktur.
             Cemil Meriç’in meseleleri çağını                     Cemil  Meriç  eşi  Fevziye  Hanım’ın  kolundadır.

             aşan bir tarzda ve bütüncül bir                      Ama  son  basamak  diğerlerinden  çok  daha
                                                                  fazla  yüksektir.  Basamakların  eşitliğine  alışan
             yaklaşımla ele alışı ile yeni nesil-                 ayaklar bu büyük mesafeyi kestiremez ve Cemil
                                                                  Meriç’in  bir  anda  dizleri  kesilir, yere yıkılır.  Dışarı
             ler için yol gösterici olmaya devam                  çıktıklarında Fevziye Hanım’ın dünyasını karartan
                                                                  şu cümle eşinin dudaklarından dökülür: “Fevziye,
             ettiği kanısındayız.                                 hiçbir şey görmüyorum. Elektrikler mi kesik?”



                                                                                              Kasım 2022  13
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20