Page 22 - Mayıs 2023
P. 22
Doğa, dünyamız yeniden su üretemez, döngüsel bir devir daimle
su, varlığını insanla, inasana rağmen, insan için sürdürür. Çayı, deresi,
ırmağı dünyamızın bereket kaynağı musluklarıdır. Yerin bilinmez derin-
liklerinden kaynayan, kilometrelerce süzülerek dağ dağ, vadi vadi uzun
diyarlar aşan tertemiz serüvenindeki gaybi hikmet suyun bir rahmet ha-
zinesi oluşunu delillendirir. Bitmek bilmeyen bir bereketle milyonlarca
yıldır su kaynıyor. Bizim için! Bizler, bize ikram edilen bu olukların akış
gayesine muvafık hareket etmeli, kıymetini bilmeli, ihtiyaç nispetinde is-
timal etmeli, asla israf etmemeliyiz. Zira dünyamız temiz su varlığını ge-
liştirmiyor; içilebilir ve tarım için kullanılır su kaynakları çoğalmıyor. Bu-
rada çok söylenen, az düşünülen bir hakikatin ilanı, izharı, tekrarı, dikkate
alınması önem arz ediyor. Kaynaklarımız insan eliyle günden güne bir
çevre felaketi mahiyetinde kirleniyor, azalıyor ve tükeniyor. Bu hâl, her
birimizi ellerimiz başlarımızda, geleceğimiz ve nesillerimiz için çok ciddi
endişeye sevk etmeli. İnsanoğlu kendinden sonra yaşanır bir dünya için
gelecek nesilleri düşünmeli. Öyle mi? Öyle olduğu kesin ve pratikte son
derece yapıcı ve uygulanır kolaylığa sahip olmasına karşın maalesef hâl
ve olan, olması gerekenden son derece mesafeli.
Bu kaynakların İlimiz Kayseri güzelliklerinden, şehrimizi, bölgemizi
rahmet seyyaleleri ile ferahlandıran, envai çeşit bereket hazinelerini, bin
yıllardır bu coğrafyanın ve tüm mahlûkatın hizmetine sunulmuş rahmet
çeşmelerini Zamantı nehri özelinde örneklendirmek yazının vurgusu ola-
caktı. Zira yazan, Zamantı’nın sularında büyümüş, bereket vesilesi rah-
metinden en küçük yaşlarda istifade etmiş, sesiyle dinlenmiş, serinliği ile
eğlenmiş, her kıvrımında, akışında, hislenmiş.. Tomarza ilçemiz, Akmezar
köyümüzde ırmağın her kıvrımında, her kıyısında, süzüldüğü her vadinin
arasında kalsa da anılarımız, kaybettiği coşkusunu canlandırma gayreti-
miz, varlığına, kıymetine dikkat çekme gayemiz devam ediyor. Pınarbaşı,
Şerefiye kaynaklarından doğan Zamantı, köyümüzden de geçerek vazi-
fesine büklüm büklüm devam eder ve en nihayet Seyhan ırmağına karı-
şana kadar onlarca köye bereket taşır. Tarlalar, bağlar, bostanlar, ağaçlar,
çayırlar, kanallarla rahmete kanan bu turkuvaz çeşmesi ile hayat buluyor.
Son yıllarda hacminin giderek azaldığını, kirletildiğini görmek son derece
üzücü. Tarım toplumlarının sanayiye geçişinde tahrip edici, eskiyi yıkıp
yeniyi iskan edici gaddar uygulamalar her toplumda, kültürde görülen
yaşanan acı durumlardır. Doğayı, en temiz halini ve el değmemiş güzel-
liklerini anılara mahkum eden üretim hırsı bu güzellikleri unutturmuştur.
Irmağımız Zamantı da, köyümüz de bundan nasibini alıyor. Yeni maden
ocakları, tarlalarda kullanımı yaygınlaşan ilaçlar, kimyasallar, ırmaklara
her nasılsa boca edilen zararlı atıklar, hepimizi derin derin düşündürmek-
tedir. Şimdi eskiye büyük özlemle, azalsa da suyu, varlığına gene binler
şükürle, kirletilmesine sitemle yad ediyoruz. Nerede gürül gürül, dalga
dalga sularında yüzdüğümüz, üzerinde sallarla, sandallarla gezintiler
yapılan nehrimiz, Sarı’sından Yayın balığına, Turna’sını da tattığımız, koca
meşeler, çamlar, köknarlar arasında süzülen nazlı Zamantımız.
20 81 ÇALIKUŞU - KAYSERİ